top of page
  • Twitter
  • Instagram
  • YouTube

Tiranlık Üzerine (Timothy Snyder) Kitap İncelemesi

Güncelleme tarihi: 30 Oca 2024

Merhaba değerli Ulidergi okuru. Bugünkü blogumuzda Timothy Snyder'in kaleme aldığı ve 2017 yılında ilk basımı yapılmış olan "Tiranlık Üzerine" hakkında bir kitap incelemesi yazmak istiyorum. Keyifli okumalar dilerim.

Tiranlık Üzerine kitabında sıklıkla Trump eleştirisi karşımıza çıkıyor

Dürüst olmak gerekirse kitabın kapağını açmadan ve arkasında yazan cümleleri okumadan önce bu kitabın biraz daha tarihin tozlu sayfalarında kalmış tiranlık hikayelerini tekrardan gün yüzüne çıkarmaktan ve okura tarihsel bir değerlendirme sunmaktan ibaret olduğunu düşünmüştüm. Fakat Türkçe çevirisi yalnızca 107 sayfadan ibaret olan bu kısa kitabın sayfalarını karıştırmaya başladığımda okuyucuyla adeta konuşur ve ona öğüt verir gibi bir üslupla yazıldığını yavaş yavaş keşfetmeye başladım. Kitap tam olarak 20 küçük bölüme ayrılmış ve her bir bölüm okura adeta bir demokrasi şovalyesi gibi kılıcını kalkanını kuşanıp tiranlığa karşı mücadele etme rehberi sunuyor. Yazar esas olarak bu eseri Amerikan halkına bir sesleniş gibi yazmış, ancak içerdiği öğütlerin genel olarak ülkelerindeki demokratik yapıyı savunma gayesi içerisinde olan tüm dünya vatandaşlarına hitap ettiği açık.

Spoiler olmaması açısından kitabın her bir bölüm başlığını bu blogda tek tek işlemeyeceğim. Ancak bu blogu okuduktan sonra kitabı edinecek olan arkadaşların bol bol Trump eleştirisine rastlayacağını belirtmeliyim. Her ne kadar eski ABD başkanının ismi kullanılmasa da, yazar her cümlesinde ondan bahsettiğini okuyucuya bir şekilde bildiriyor. Dolayısıyla kitabı okurken Snyder'in ABD vatandaşlarından demokrasiyi koruma görevini üstlenmelerini beklediği ve bu yönde onları yönlendirdiği hissine kapılıyorsunuz. Mesela "peşinen itaat etmeyin" diye başlıyor yazar. Yani bir tiran size iki yumurta verdiğinde, kendinizi hemen mutfakta omlet yaparken bulmayıverin. Öyle ya, diyor yazar, II. Dünya Savaşı döneminde biraz inisiyatif alsaydı Alman halkı, daha düne kadar komşuluk ettiklerine "öteki" deyip kapılarını işaretler miydi? Sonra kurumları koruyun diyor Amerikan halkına. Günü gelir çok kudretli sandığınız kurumlar ihmalkarlığınız yüzünden çürüyüp yıkılıverirler zira. Sanılanın aksine kurumların kendi kendini koruyamayacağını, onlara sahip çıkması gerekenin demokrasinin üstünlüğünü temel prensip kabul eden vatandaşın kendisi olduğunu vurguluyor.

"Son kez sevişiyorsan, sevişirken son kez seviştiğini bilmezsin. Oy vermek de onun gibidir".

Yazar özellikle nefret sembollerine karşı şimdiden uyarıyor. Onları tanıyın, gördüğünüz yerde nefrete tepki verin, görmezden gelmeyin diyor. Bunu sadece ulusal değil, küresel bir vatandaşlık görevi olarak görmenizi istiyor.

"Yaptığımız en küçük tercihler bile birer oy sayılır".

Mesleki ahlak değerlerinden şaşmayın diyor Snyder. Tıpkı Atatürk'ün "Vatanını en çok seven görevini en iyi yapandır" sözü gibi... Hitlr'in zamanında yozlaşmış, kendisine itaat etmeyi şahsi çıkarlarıyla birleştirmiş hukukçular sayesinde demokrasiyi nasıl lağvettiğinden, insanlar üzerinde yapılan deneyleri doktorlar için nasıl normalleştirdiğinden söz ediyor. Öte yandan günümüzde insanların ne kadar da aynılaştığından dem vuruyor. Farklılaşmanın, diğerleri gibi düşünmek, diğerleri gibi konuşmaktan ziyade kendi zihniyetinizi kendiniz inşa edin diye salık veriyor.


"Gerçeklerden Şaşmayın" isimli 10. bölüme geldiğinizde gerçeklikten kopmanın özgürlükten kopmak demek olduğunu vurguluyor yazar. "Şimdiki başkanımızın" diyor Trump'ı kastederek, bir araştırmaya göre 2016 seçimlerinde söylediklerinin %78'inin doğru değildir. İşte bu yüzden okura araştırmanın, verilen bilgileri sorgulamadan kabul etmemenin önemini bir kez daha hatırlatıyor. Kitabın ilerleyen bölümlerinde yazar tarafından sıklıkla kendinizi hiç bilmediğiniz, ilk kez deneyimlediğiniz durum ve ortamlara atmanız, yeni insanlarla tanışmanız ve yeni yerler keşfetmeniz öneriliyor. Farklı ülkelerdeki akranlarınızı takip edin, onlardan öğrenebileceğiniz ne varsa öğrenin diyor Snyder. Her ne kadar dış dünyanızı genişletseniz de özel hayatınızı iyi bir biçimde korumanızın da önemi vurgulanıyor. İnternetteki tüm verilerinizin gözle göremediğiniz bir bulutta saklandığını unutmayın diyor.


Milliyetçilik ve vatanperverlik kavramları dahil olmak üzere her bir kelimenin farkına varın diyor yazar. "Bir milliyetçi 'burada asla böyle bir şey olamaz' derken bir vatanperver ise 'bu burada olabilir ancak bunu durdurabiliriz' prensibini taşır örneğini veriyor. Şovenist milliyetçiliğe karşı dikkatli olmanın önemi burada ön plana çıkıyor. Söylemde değil, eylemde vatanperverlik aranmalıdır görüşünü yansıtıyor. Son olarak ise yazar "hayal bile edemediğiniz gerçekleştiğinde sakinliğinizi koruyun" ve "olabildiğince cesaretli olun öğütlerini veriyor esas hedef kitlesi olan Amerikan halkına. Buradan popülist politikaları sebebiyle sıklıkla eleştiri kaynağı olan eski ABD başkanının yazarda demokrasinin geleceği konusunda uyandırdığı distopik kabusları açıkça fark edebiliyoruz. Gelecek ABD seçimleri ne getirir bilinmez, fakat göreve geldiği günden beri oldukça tutuk ve pasif bir siyaset izleyerek kitlenin çoğunda hayal kırıklığı yaratan mevcut başkan şayet eski başkan karşısında bir yenilgi yaşarsa Snyder'in yeni yorumlarının ne yönde olacağını fazlasıyla merak ediyorum.


 
 
 

1 Comment


Danst Caston
Danst Caston
Jan 24, 2024

bu bir deneme yorumudur

Like
bottom of page